basindan > Prof. Moiz Eskinazi`nin ardindan Osman Bahadir

David OJALVO - Suzi AMADOErik Erikson, psikolojiye çok önemli katkılarda bulunmuş bir araştırmacı/teorisyendir. Onun düşünceleri, sadece psikologlara değil, ‘hayatı anlamaya çalışan` herkese hitap etmektedir. Bu yazıda kısaca Erikson`u ve ortaya koyduğu ‘Yaşam döngüsü basamakları`nı tanıtıyor, ‘aidiyet duygusu`

Perspektif
9 Ocak 2008 Çarşamba

İTÜ Elektrik- Elektronik Fakültesi emekli öğretim üyelerinden sevgili hocamız Prof. Moiz Eskinazi’yi 29 Mart 2007 Perşembe günü kaybettik.
Prof. Eskinazi, 1914 yılında doğmuş, önce İstanbul Darülfünunu’na bağlı olup sonradan 1934’te Yüksek Mühendis Mektebi’ne (bugünkü İTÜ) bağlanan Elektromekanik Enstitüsü’nden elektrik mühendisi olarak mezun olduktan sonra 1936’da Yüksek Mühendis Mektebi’ne asistan olarak girmişti. Aydınlatma disiplinini İTÜ’de bir bilim dalı olarak geliştiren Eskinazi 1981’de emekliye ayrılmıştı.
Prof. Eskinazi ile iki yıl kadar önce (6 Eylül 2005) Büyükada’daki yazlık evinde bir görüşmem olmuştu. Görüşmemiz sırasında önemli gördüğüm sözlerini not etmiştim:
“Matematikçi Kerim (Erim) Bey’in derslerine dinleyici olarak giderdim. Mezun olmuştum ama Kerim Bey’in değerini bildiğimiz için onun derslerine girerdik. Felsefeci Reichenbach’ın derslerine de girdim. Richenbach, Fransız filozofu Bergson’u küçümsüyordu. Birisi, ‘Bergson burada olsa bu söylediklerinize ne derdi’ deyince, ‘Bir söz şelalesiyle cevap verirdi’ demişti. Richenbach’ın derslerini Husret Hızır Fransızca’dan çeviriyordu.
Hüsnü Hamid (Sayman), belki uluslararası değerdi değildi ama Elektromekanik Enstitüsü’nü kurdu. Fakat görevine son vererek ona büyük nankörlük yaptılar. Hüsnü Hamid Bey enstitüyü Nancy modelinde kurmuştu. Büyük bir hizmet vermiştir.
Burhan Hoca (Burhanettin Sezerar), bana bir elektrifikasyon projesi vermişti. Askerlik zamanımda projeyi tamamladım. Projeme 20 üzerinden 20 verdi ve beni kucakladı. Daha sonra Galatasaray Lisesi’nde öğrenci olan oğlu Faruk’a fizik dersleri vermemi istedi. Bir gün ‘hocam Faruk kopya çekiyor’ dedim. ‘Bırak hiç olmazsa o sırada öğrensin’ dedi. Çok hoşgörülü bir insandı. Elektrik hakkındaki temel bilgilerimi ben Burhan Hoca’dan aldım.
Burhan Hoca’nın referansıyla, Avusturyalı profesör Frank Doppler beni yanına asistan olarak almıştı. Fransızca derslerini tercüme ederdim. Doppler peritonitten vefat etti. Benim zamanımda doktora mecburiyeti yoktu. Bir konferans verince doçent oluyordunuz. Doçentlik tezim; “Elektronikte dördüncü temel birim” üzerindedir. Benim en önemli çalışmam budur.
Tarık Özker ABD’de doktora yapmıştı. Münir Ülgür ise ABD’de tekniğini öğrenmişti. Fuat Külünk benim hocamdı. Bir gün ‘benim dersimin bir saatini sana veriyorum, bir aydınlatma dersi ver’ dedi. Böylece aydınlatma teknolojisinde uzmanlaştım. Külünk Hoca Bursa’da karbondioksit zehirlenmesinden öldü.”
Notlarım burada bitiyor. Profesör Eskinazi bu konuşmamızdan birkaç yıl önce eşi Dora Hanım’ı kaybetmişti. Eşinin ölümünden sonra sahildeki küçük evlerinin bahçesine yoldan görünecek şekilde “Villa Dora” isminde küçük bir levha koydurtmuştu.
Sevgili hocamızı saygıyla anıyorum.

Cumhuriyet Bilim & Teknik, 8 Haziran 2007